- Hayatınızda yolunda gitmeyen, size rahatsızlık veren bir durum ya da olay karşısında ne yapacağınızı bilemiyorsanız ve bu olayları eskisi gibi yönetebilmekte zorlanıyorsanız,
-Duygularınızı tam olarak anlayamadığınızı ve kontrol edemediğinizi düşünüyorsanız, kaygı,korku,üzüntü,umutsuzluk,stres,endişe,öfke ve son zamanlarda hayatınızın merkezinde yer alıyorsa,
-Son zamanlarda ikili ilişkilerinizde, eşiniz, anne babanız, iş arkadaşlarınız, çocuklarınız veya sosyal çevreniz ile sık sık problemler yaşıyor ve anlaşılmadığınızı hissediyorsanız,
-Psikoterapi almak çoğu zaman birine dert anlatmak ya da biriyle konuşmak olarak algılanır. Artık sorunlarınızı ya da yaşadığınız olayları çevrenizden birine anlattığınızda yargılanmaktan yorulduysanız, akıl almaktan veya sizi başka birinin yönlendirmesinden tatmin olamıyorsanız,
-Belirli düşünceler üzerinde sürekli kafa yoruyorsanız, çeşitli kötü davranışları tekrarlama eğilimindeyseniz (Sık alkol, sigara, uyuşturucu tüketimi, yeme alışkanlıklarında ve uyku düzeninde olumsuz yönde değişiklikler.)
-Yakın bir zamanda veya önceden yaşadığınız ama atlatamadığınız herhangi bir yas veya kayıp öykünüz varsa ve bu öykü sizi olumsuz yönde etkiliyorsa,
-Profesyonel bir psikoloğun sizi psikoterapi sınırları içerisinde yargılamadan, yönlendirmeden, hem kendinizi anlamanıza yardımcı olarak hem de hayatınızdaki neden ve sonuç ilişkilerine odaklanarak dinlemesine ihtiyacınız varsa,
Tüm bunların dışında sadece kendinizi daha yakından tanımak, yaptığınız davranışların nedenlerini anlamak, duygularınızı anlamak, düşünce dünyanızın temellerini anlamak için hiçbir sorununuz olmaksızın psikoğa ihtiyaç duyabilirsiniz.
Terapi sürecinde, size sıkıntı veren duygu ve düşüncelerinizi söze dökebilmek için güvenli bir ortam sağlanır. Bu dolaylı olarak duygu ve düşüncelerinizi daha iyi anlamanıza ve onlar üzerinde kontrol kazanmanıza yol açar. Zorlukları ve sorunları görmezden gelip yokmuş gibi davranmaktansa onlarla yüzleşmek beraberinde belli bir rahatlama ve umut da getirir. Kendimizi, davranışlarımızı, sorunlarımızın temelini keşfedebilmek anlayışa neden olur. Anlamak, sorunların en etkili çözüm yoludur.
Terapi sıklığı, sorunun yoğunluğuna göre değişiklik gösterebilir. En kısa 1 hafta ara verecek şekilde seans aralıklarını düzenlemek en doğrusudur. Sürecin devamında seansların sıklığı azalabilir, 10 günde/1 ayda olacak şekilde düzenlenebilir.
Her kişinin yaşadığı problem ve geçirecekleri terapi süreci farklıdır. Ne kadar süre psikoloğa gideceğinize dair genel bir bilgi yoktur. Süreler, ihtiyacınıza göre belirlenir. Her insan biriciktir, sorunları da çözümleri de süresi de ona özeldir. Unutulmamalıdır ki bu bir süreçtir.
Terapi ilişkisinde en önem verilen konulardan biri gizliliktir. Her türlü bilgi gizli tutulur. Bilgi ve kayıtların saklanması, başkalarıyla paylaşılması ya da yok edilmesinde etik kurallar geçerlidir. Tüm kayıtlar (görüşme notları, test verileri, yazışmalar ve her türlü diğer dokümanlar) danışmanınızın sorumluluğundadır ve danışan harici kimseyle paylaşılmaz. Sadece kişinin veya bir başkasının yaşamını tehlikeye atacak bir durum söz konusu olduğunda ilgili bilgilerin paylaşımı, danışanın izniyle, gerçekleştirilebilir.